Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 823 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 23155 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkDolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, Cumhuriyet savcısı ve sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:5237 sayılı TCK'nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Katılanların semt pazarında yan yana tezgah açarak kaçak sigara sattıkları sırada sanıkların araçla katılanların yanında durup ellerinde telsizle araçtan indikleri, kendilerini polis olarak tanıtıp kaçak sigara satmanın yasak olduğunu ve el koyduklarını söyledikten sonra katılanların tezgahındaki kaçak sigaraları alarak karakola götüreceklerini ifade ettikleri, katılanlarında gelmek istemesi üzerine bir saat sonra gelip alacaklarını belirtip araçlarıyla olay yerinden ayrıldıkları olayda; dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, aşağıdaki hususlar dışında Cumhuriyet savcısı ve sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının gün para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 50. maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi, 2-TCK’nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan her iki sanık hakkındaki hüküm fıkralarında yer alan; “ TCK’nun 50. maddesi uyarınca” ibarelerinin çıkarılması ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılıp yerine, “TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.