MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : BeraatNitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, sanık müdafisinin ücreti vekalete ilişkin ve katılan vekili tarafından suçun sübutuna ilişkin temyiz talepleri, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın yetkilisi olduğu ... Aracılık Yatırım ve Danışmanlık AŞ ile katılan arasında yapılan kurumsal müşteri hizmet sözleşmesi gereğince yurtdışı banka garantileri ve fonları bulunması konusunda hizmet vermeyi taahhüt ettiği, sanığın katılan firmanın ekolojik sera projesinin finansını sağlayacağını belirterek müşteki firmaya dünyanın on büyük bankasından bir veya bir kaçının garanti vermesi suretiyle yurtdışı kaynaklı finansman bulabileceğini söylediği, katılan firmayı ikna etmek için mailler gönderdiği, yurtdışından finansman ya da banka garantisi temin edilmediği halde temin edilmiş gibi katılan firmadan kendisinin ve yurtdışındaki finansörün komisyon bedelinin gönderilmesini, komisyon bedeli gönderildikten sonra yurtdışı banka garanti yazısının iletileceğini ifade ettiği, katılan firmanın... Bank... Şb.'nden sanığa toplam 23.250 Euro gönderdiği, sanığın taahhüt ettiği banka garanti yazısının katılan firmanın çalıştığı banka şubesine ulaşmaması üzerine sanığın swift yazısının kendisine ulaştığını söyleyerek e-mail ile katılan firmaya gönderdiği, ancak gerçekte yurtdışı bankası tarafından böyle bir yazının gönderilmediğinin iddia edildiği olayda ;sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit görülmediğinden ve atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından bahisle sanığın beraatine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;136 sayılı Kanun'un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiisinin temyiz talebinin kabulüne hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün ilgili kısmına "sanığın kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 2.400 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.