Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8050 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17376 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 9 - 2011/325147MAHKEMESİ : Sakarya Çocuk MahkemesiTARİHİ : 22/04/2011NUMARASI : 2010/598 (E) ve 2011/259 (K)SUÇ : Kamu malına zarar verme, kamu kurumunda hırsızlıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır.Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Somut olayda; suça sürüklenen çocuğun, Hendek ilçesi Atike Hanım İlköğretim Okulu Hizmet Binası'na pencere aksamını zorlayıp girdiği, güvenlik kamerası kablolarını ve alarm cihazının kablosunu kesmek suretiyle bina içerisinde kilitlenerek muhafaza altına alınmış bir adet bilgisayar kasasını ve içerisindeki CD okuyucu ve 3 adet RAM'ı çıkartarak evine götürdüğü, bilgisayar kasasını okulun arka tarafında bulunan fındık bahçesine sakladığı, kamera kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda kimliğinin tespit edildiği, bu şekilde kamu malına zarar verme ve kamu kurumunda hırsızlık suçlarını işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğinin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK'nın 50/1-d hükmü uyarınca takdir edilen seçenek yaptırımın gereklerini yerine getirmemesi halinde, mahkemece başka bir tedbire hükmedilmesi gerekirken, yasaya aykırı olarak aynı Kanun'un 50/6. maddesi gereğince hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği hususunun ihtarına karar verilmesi,3- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesine aykırı olarak suça sürüklenen çocuğa 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca atanan zorunlu müdafii için suça sürüklenen çocuktan vekalet ücreti alınmasına karar verilmesi,4- Suça sürüklenen çocuğun çaldığı eşyaların yerlerini göstererek etkin pişmanlık göstermesi ve hırsızlık suçu yönünden kurum zararını gidermesi, ayrıca; sabıkasız olması da gözetilerek; "kısa süreli hapis cezasının zorunlu da olsa seçenek yaptırımlara çevrilmiş olması" şeklindeki yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle çocuk hakkında CMK'nın 231. maddesinin uygulanmaması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.