Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7951 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15716 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/128992MAHKEMESİ : Mersin 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 11/11/2009NUMARASI : 2008/712 (E) ve 2009/1577 (K)SUÇ : Nitelikli güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü; Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.33 E 5137 plakalı otomobilin tescil sahibi eşi Türkan adına hareket eden katılan tarafından sanık Yakup’a belirli bir süre kullanıp iade edilmek üzere kiralanmasına rağmen zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunularak aracın, hakkında beraat kararı verilen diğer sanık Mehmet’in kullanımına verilip iade edilmemesi eyleminin taraflar arasında ticari sözleşme olması nedeniyle “nitelikli güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Suça konu aracın 14/10/2005 tarihli özel hükümleri de ihtiva eden “kira anlaşması” ile teslim edilip, “sözlü kira uzatımı” gereği en son 17/12/2005 tarihinde ödeme yapıldıktan sonra sözleşme şartlarına aykırı davranılarak üçüncü bir şahsın kullanımına verilmesi şeklinde sübut bulan eylemin “nitelikli” değil “basit güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturacağı dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Kabule göre de ; temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde aynı gerekçeye dayanılarak adli para cezasının belirlenmesine esas alınan temel tam gün birim sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tespiti suretiyle çelişkiye neden olunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.