Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 791 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21719 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilikSanık .... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, ..... hakkında ise dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümleri Cumhuriyet savcısı tarafından; sanık .....’ın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm de, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.Sanıklardan .....'nın, kendi hesabına ait çeki keşide etmek amacıyla ön yüzünü doldurduktan sonra borçlu imzasını diğer sanık ....’e attırdığı, ..... de ticari ilişki nedeniyle şikâyetçiye ciro ederek verdiği, bilahare icra takibi sırasında .....'nın imzaya itiraz ettiği ve imzanın ona ait olmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla her iki sanığın birlikte hareket ederek resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda; 1-Sanık...... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile sanık ...... hakkında sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanıklardan .....’in pazar yerinde bulunan tezgahını devretmesi nedeniyle talebi üzerine diğer sanık .....tan ..... yeri hariç doldurulmuş çeki aldıktan sonra aralarındaki ticari alışveriş karşılığında çekin ön yüzünü imzalayıp şikayetçiye verdiği, verirken de çekin hatır çeki olduğunu söylediği, ancak vadesi gelmesine rağmen karşılığını ödemediği anlaşıldığından, sanık ...... alışveriş karşılığında vermiş olduğu imzasız çekin günü gelmeden bedelini ödeyeceğini düşünerek emaneten vermesi ve üzerinde sahtecilik yapılacağını bildiğine dair delil bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, bu sanık hakkında verilen beraat kararında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılması karşısında, bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısının, resmi belgede sahtecilik suçuna sanık ...... da iştirak ettiğine dair temyiz itirazları ile sanık ....., suç işleme kastı ile hareket etmediğine ve lehine olan hükümlerin uygulanmadığına dair yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 2-Sanık ..... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık ......’ın imzalamak suretiyle sahte oluşturduğu çeki, hatıra binaen kendisine verildiğini şikâyetçiye söylemesinin nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşumuna engel teşkil etmeyeceği; ancak, dosya kapsamından sanık ....... ile şikayetçi arasında süregelen bir ticari ilişkinin bulunduğunun anlaşılmasına karşın çekin tekstil alışverişi sırasında mı yoksa sonradan mı verildiğinin tespit edilmemesi karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, sanık..... ile şikayetçinin yeniden beyanlarına başvurularak, suça konu çekin hukuki ilişki sırasında mı yoksa sonradan mı verildiği hususlarının sorulması ile suç tarihi itibariyle alışverişe ilişkin ticari defter ve belgeler ile sevk irsaliyesi ve faturalarının getirtilmesi ve buna ilişkin sunacakları diğer belgelerin alınmasından sonra, çekin önceden doğan borç karşılığında verilmiş olduğunun tespiti halinde önceden doğmuş bir zarar veya borç için hileli davranışlarda bulunması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından ancak o durumda dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı göz önünde bulundurularak, sanığın hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.