Tebliğname No : 11 - 2010/249613MAHKEMESİ : Uluborlu(Kapatılan) Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/06/2010NUMARASI : 2010/6 (E) ve 2010/53 (K)SUÇ : Dolandırıcılık Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, hayvan yetiştiriciliği yaptığını öğrendiği katılan B.. A..’ın yanına giderek koyun almak istediğini söylemesi üzerine pazarlık yaptıkları, tanesi 340,00 TL’den olmak üzere 30 koyun karşılığında toplam 10.200,00 TL’ye anlaştıkları ve paranın hayvan alımı sırasında peşin ödeneceğini kararlaşt??rdıkları, sanığın ertesi gün bir kamyon tedarik ederek, karısı ve iki çocuğu ile birlikte hayvanları almak için gittiği, koyunlar yüklenmesinden önce parayı isteyen katılana evden acilen çıktıklarını, parayı çekemediklerini belirtip, hesapta 16.000,00 TL olduğunu söylediği eşi A.. G.. adına düzenlenmiş olan banka cüzdanını verdiği, bu nedenle katılanın, koyunların kamyonete yüklenmesine izin verdiği, daha sonra hep birlikte Ziraat Bankası Yalvaç şubesine giderek parayı çekmek istedikleri, ancak öğle tatiline denk gelmesi nedeniyle diğer işlemleri yapacakları Uluborlu'dan parayı çekmeye karar verdikleri, katılanın evrakları tamamlamak amacıyla hükümet konağına yürüdüğü esnada, sanığın koyunların bulunduğu kamyonetle birlikte katılanın yanından uzaklaştığı, bu olayların olduğu sırada yanlarında başka herhangi bir kimsenin olmadığı, katılanın karakola müracaat ettiğinde, sanığın eşi adına düzenlenmiş olan banka cüzdanının fotokopisini görevlilere verdiği, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; katılanın beyanlarının tanıklar tarafından doğrulanması, savunma tanığı olan A.. G..’ın 19.03.2010 tarihli ifadesinde koyunlar için eşi ile katılanın 17.000,00 TL’ye anlaştıklarını, eşinin 10.000,00 TL verdiğini, 7.000,00 TL borcunun kaldığını belirtmesine rağmen, 21.05.2010 tarihli beyanında eşinin tüm parayı (10.200,00 TL’yi) alışveriş sırasında ödediğini, borcunun kalmadığını söyleyerek çelişkiye düşmesi, sanık tarafından katılana verilen banka cüzdanı fotokopisinde yalnızca 78,00 TL bakiyenin bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanık ile eşinin kendi içerisinde ve birbiriyle çelişkili beyanlarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, bu nedenle dolandırıcılık suçunun sabit olduğu gözetilmeden, sanığın mahkumiyeti yerine yazılı gerekçelerle beraatına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.