Tebliğname No : 9 - 2011/323442MAHKEMESİ : Muş 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/05/2011NUMARASI : 2010/597 (E) ve 2011/356 (K)SUÇ : Mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Somut olayda; suça sürüklenen çocuk N.. Ö..’ın, temyiz dışı M.. O.., N.. Ö.., F.. C.. ve A.. Ö.. ile birlikte lisenin camlarını kırması şeklindeki eyleminin mala zarar verme suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan ve hapis cezasına ilişkin geçmiş mahkûmiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,2-Sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, 5271 sayılı CMK'nın 231/6-a maddesi kapsamında mahkûmiyet hükmü niteliğinde olmayıp, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yasal engel teşkil etmeyeceği ve suça sürüklenen çocuk hakkında verilen cezanın bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmaması nedeniyle ertelenmiş olduğu dikkate alındığında, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ile suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.