Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7547 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15793 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/148627MAHKEMESİ : Adana 12. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 04/12/2009NUMARASI : 2007/582 (E) ve 2009/1201 (K)SUÇ : Dolandırıcılık Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Müştekinin, emeklilik işlemlerini yapan biri olarak tanıdığı sanıkla görüşme yaptığı, sanığın, müştekiye yedi sekiz ayda kendisini emekli edebileceğini, bunun için 2.000 TL para istediğini belirttiği, müştekinin de bu paranın bir kısmını elden bir kısmını da banka havalesi yoluyla sanığın hesabına gönderdiği, aradan geçen zamana rağmen sanığın herhangi bir işlem yapmadığı gibi büro olarak kullandığı yeri de kapatarak müştekinin telefonlarına cevap vermediği, böylece hileli hareketlerle haksız menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık ve müşteki beyanları, banka kayıtları ile tüm dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;1-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,2-Sanığın silinme koşulları oluşan adli sicil kaydından başka sabıkasının bulunmadığı dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesine göre, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde pişmanlık ve tekrar suç işleyip işlemeyeceği konusunda oluşan kanaat de değerlendirilerek cezasının ertelenip ertelenmeyeceğine karar verilmesi gerekirken, eski sabıkaları bulunduğu belirtilmek suretiyle yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilerek hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.