Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7287 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15421 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/99500MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/09/2009NUMARASI : 2008/373 (E) ve 2009/863 (K)SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Nakliye işiyle uğraşan sanık Turgay'ın, İstanbul ilinden 3 aylığına kiraladığı kamyona daha önceden yaptırmış olduğu sahte ...... sayılı plakayı takarak Mersin iline geldiği, Kahramanmaraş Nakliyat isimli şirkete müracaat ederek şirket yetkilisi olan O.. K..'la görüşüp kendisini “İbrahim Yayıcı” olarak tanıttığı ve “İ. Y.” adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, SRC belgesi ve ruhsatı ibraz ettiği ve katılan Temin'e ait 23 ton hurdayı İskenderun Demir ve Ç. Fabrikasına götürmek üzere aracına yüklettiği, ancak sanığın yükü Kayseri'ye götürüp Ö.. D. isimli kişiye sattığı ve bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu i??lediği iddia olunan somut olayda; suçun, Emniyet Müdürlüğü'nün maddi varlığı olan sahte sürücü belgesi ve Nüfus Müdürlüğü'nün maddi varlığı olan sahte nüfus cüzdanının kullanılarak işlenmiş olması karşısında, eylemin, 5237 sayılı TCK'nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.