Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7128 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15464 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/116715MAHKEMESİ : Seferihisar Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/01/2010NUMARASI : 2009/528 (E) ve 2010/35 (K)SUÇ : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü; Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır Somut olayda; sanığın, katılanın S.S.K.'dan emekli olması için işlemlerine yardımcı olacağından bahisle, 80 TL ve 4 aylık prim borcuna karşılık 500 TL parasını aldığı, akabinde sanığın katılandan 270 TL para ve nüfus cüzdanı fotokopisi istediği, katılanın bunları tanık Rahmi ile göndererek teslim ettiği, ancak katılanın daha sonra yaptığı araştırmada sanığa vermiş olduğu prim ödemelerine ilişkin paraların kuruma yatırılmadığını öğrendiği ve sanık hakkında şikayetçi olduğu, böylelikle sanığın sigortasız olan katılanı sigortalı yapmak ve emekli olmasına yardımcı olacağı inancıyla kandırarak kendisine maddi menfaat sağladığı, bu suretle üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği anlaşılmakla, mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın adli sicil kaydında gözüken sabıkalarının silinme şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılacak TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, fiili işlediği tarihte 65 yaşını bitirmiş olan sanık hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlarından birine çevrilip çevrilmeyeceğine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.