Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7077 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15411 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/95113MAHKEMESİ : Finike Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 19/02/2009NUMARASI : 2007/531 (E) ve 2009/32 (K)SUÇ : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Katılan Ü.. G..’in temyiz talebinde bulunmayan sanık A.. D..'den 21/09/2006 tarihinde 30.000 TL borç aldığı, karşılığında da 21/12/2006 vadeli 30.000 TL bedelli bonoyu imzalayarak verdiği, katılan Ümit’in babası olan katılan R.. G..'in de kefil olarak senede imza attığı, sanık Hüseyin’in temyiz talebinde bulunmayan diğer sanıklar Abdurrahman ve M.. F.. ile birlikte Demre ilçesine giderek senedin renkli fotokopisini çektirdikleri, daha sonra katılanın 21/12/2006 günü borcu olan 30.000 TL yi işyerine gelen sanık Abdurrahman’a ödediği, bunun karşılığında sanık Abdurrahman’ın renkli fotokopi olan 30.000 TL bedelli senedi yırtarak katılan Ümit’e verdiği, birkaç saat geçtikten sonra katılan Ümit’in Turunçova'da bulunan iş yerine sanık Hüseyin’in diğer sanıklar ile birlikte geldikleri, sanık Abdurrahman’ın katılandan 30,000 TL borcu ödemesini, verdiği bononun sahte olduğunu ve asıl senedin kendisinde bulunduğunu söylediği, katılanın şikayetçi olduğu, bu şekilde gerçekleşen eylemin bedelsiz senedi kullanmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden, oluşa uymayan gerekçeyle unsurları oluşmayan dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.