MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilikHÜKÜM : BeraatDolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılanın .... ilçesinde faaliyet gösteren .... Sanayi Limited Şirketinin yetkilisi olduğu, sanıklar ... ve ...'nın ise ....'de faaliyet gösteren ... Sanayi Ticaret Anonim Şirketinin yetkilileri oldukları, diğer sanık ...'ın ise bu şirketin çalışanı olduğu, her iki şirket arasında 09/02/2010 tarihinde yapılan sözleşme ile 204.406,00 TL'lik tutarın sanıklara ait şirket tarafından katılana vadesinde ödenmesinden sonra ...'de bulunan kırma eleme tesisindeki makinelerin sanıklara teslim edileceği hususunda anlaştıkları, sözleşmeye rağmen sanıkların ödemeleri yapmadığı, ödeme için katılanın İstanbul'a çağrıldığı gün sanık ...'ın .....'de bulunan kırma eleme makinelerini sökerek götürdüğü, ödemenin talep edilmesi üzerine ise sanıkların sözleşmedeki şirket adına atılı imzaların kendilerine ait olmadığını belirttikleri, bu suretle sanıkların dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda;Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanık ...'nın söz konusu sözleşmedeki şirket adına atılı imzaların kendisine ait olup olmadığı hususunda imza incelemesi yaptırılmadığı anlaşıldığından bu hususta bilirkişi raporu aldırılması; sanıkların sözleşmedeki şirket kaşesinin de sahte olduğunu belirtmeleri karşısında suç tarihinde sanıkların şirketinin kullandığı kaşenin temin edilerek sözleşmedeki kaşe ile uyumlu olup olmadığının tespiti; dosya arasında katılanın yetkilisi olduğu şirket tarafından düzenlenen 10/02/2009 tarihli 141.600 TL bedelli ve 28/02/2009 tarihli 241.199 TL bedelli iki faturanın bulunması karşısında, katılanın bu faturalarla ilgili tekrar beyanının alınarak faturaların ne amaçla verildiği, aynı ticari ilişki nedeniyle neden birden fazla fatura düzenlendiğinin açıklığa kavuşturulması, gerekli görülmesi halinde alışverişe konu eşyaların değeri üzerinde uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yapılıp rapor alınması, bu şekilde toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.