MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 43/2, 52/2, 52/4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyetDolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan ...'ın alacaklısı kendisi olan 12.000 TL bedelli senedi tahsil edememesi üzerine bir tanıdığı vasıtası ile sanıkla tanıştığı, sanığın tanıdığı çok iyi avukatlar olduğunu, senedi tahsil ettirebileceğini söyleyerek katılanın cirosunu alarak senedi aldığı, sonrasında katılandan senedin tahsiline yönelik masraf adı altında paralar aldığı ve katılan ... ile kefil olan katılan ... hakkında icra takibi başlattığı, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediğinin kabul edilmesi karşısında, sanığın suça konu senedi icra takibine koyması nedeniyle eylemin temas ettiği TCK'nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının gözetilmesine, 28/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.