Tebliğname No : 6 - 2011/392827MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/10/2011NUMARASI : 2010/291 (E) ve 2011/350 (K)SUÇ : Mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü; Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Suça sürüklenen çocuğun, hırsızlık yapmaya karar verdikten sonra müştekinin işyerinin camını kırdığı, böylece mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; suça sürüklenen çocuk, müşteki beyanı, görgü ve tesbit tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre suçun çocuk tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan ve fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış bulunan çocuk hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan hapis cezasının, TCK’ nın 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,2- Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamayacağının değerlendirilmesi açısından; suç tarihinde 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1 ve Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/2. maddesi gereğince zorunlu olan sosyal inceleme raporu alınmadan ve aynı Kanunun 35/3.maddesine göre de sosyal inceleme yaptırılmamasının gerekçesi gösterilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.