Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6698 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 17659 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : Sanığın; 1- katılanlar İbrahim ve ...'e yönelik eyleminden dolayı; TCK'nun 157/1, 62, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet, 2-Diğer katılanlara yönelik eylemlerinden dolayı beraatDolandırıcılık suçlarından sanık ...’un katılanlar ... ve ...’e yönelik mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından sanık ...’un katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...’e yönelik eylemleri hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik sanık müdafii ve katılanların vekilleri tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;Katılanların sanığı kendi köylerinde daha önceleri okul müdürlüğü yapması nedeni ile tanıdıkları, sanık emekli olduktan sonra katılanlardan farklı bedel ve adette hayvan aldığı ancak karşılığında borcunu katılanlara tam olarak ödemediği ayrıca katılan ...’in alacaklı, ...’ın ise borçlu olduğu senedi, kendisinin .....’ı tanıdığını alacağınızı ben alıp size getireyim diyerek söz konusu senedi katılan ... ve oğlu olan İbrahim’den aldığı daha sonra ise....’dan senedi tahsil etmesine rağmen bedelini ödemediği bu şekilde sanığın katılanlara karşı ayrı ayrı dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan olayda;1-Sanığın katılan ...’a yönelik eylemi hakkında verilen beraat hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde; Beraat hükümlerinin gerekçesine yönelik olmayan temyizde sanığın hukuki yararı bulunmadığı ayrıca sanık hakkında mahkemece suç duyurusunda bulunulması temyiz edilebilir bir karar mahiyetinde olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2-Sanığın katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...’e yönelik eylemleri hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik katılanlar vekillerinin temyiz talebinin incelenmesinde;Mahkemece dosya kapsamındaki mevcut deliller ile sanığın katılanlara yönelik eylemlerinin hukuki ihtilaf kapsamında kaldığından bahisle atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle vermiş olduğu beraat hükümlerinde isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekillerinin atılı suçun sübut bulduğuna yönelik temyiz itirazının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,3-Sanığın katılanlar ... ve ...’e yönelik eyleminden dolayı verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin ve katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 27/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.