Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6663 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 14662 - Esas Yıl 2017





Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158/1-f,204/1,62 ve 52. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis, 1 yıl 8 ay hapis ve 200.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/06/2011 tarihli ve 2010/240 esas, 2011/213 sayılı kararının ... 15. Ceza Dairesinin 17/06/2013 tarihli ilâmı ile temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verilerek kesinleşmesini müteakip, sanık müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 05/12/2014 tarihli ve aynı sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair, mercii Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/01/2014 tarihli ve 2014/796 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 06.01.2017 gün ve .....-105-06-14634-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası ... Cumhuriyet Başsavcılığının 16/01/2017 gün ve 2017/2634 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;Dosya kapsamına göre; katılanın ticari alacağına karşılık sanıktan aldığı 50.000,00 Türk lirası bedelli iki adet çekin bankaya ibrazında karşılığının bulunmadığı, yapılan incelemede çeklerdeki keşideciye atfen atılı imzaların çek hesabı sahibi ..... Grup A.Ş. yetkililerine ait olmadığının tespiti üzerine, sanığın borcunu ödemek maksadıyla sahte çek verdiği iddiasıyla atılı suçlardan cezalandırılmasına karar verildiği, gerek soruşturma gerekse de yargılama sırasında alınan raporlarda sahte olduğu iddia edilen çekler üzerinde bulunan yazı ve imzaların sanığa ait olduğuna dair tespitin bulunmadığı, sadece sanığın yetkilisi olduğu şirket kaşesi üzerinde bulunan imzanın sanığa ait olduğunun tespit edildiği gibi, sanığın çek arkasındaki yetkilisi olduğu .....Bilişim Ltd. Şirketine atfen atılı ciranta imzasının kendisine ait olduğunu baştan itibaren ikrar ettiği, soruşturma sırasında ifadesi alınmayan sanığın yargılama aşamasında alınan savunmasında, çeklerde lehtar olarak görünen ve ilk ciranta olan..... isimli şahıstan çekleri aldığını beyan ettiği, sanık müdafii tarafından verilen yargılamanın yenilenmesi talepli dilekçe ve ekinde ibraz edilen.... Yapı A.Ş. adına keşide edilen 05/07/2008, 10/07/2008, 31/07/2008, 15/06/2008 ve 15/08/2008 keşide tarihli çeklerde, suça konu çeklerde olduğu gibi lehtar ve ilk ciranta olarak..... isimli şahsın yer aldığının anlaşıldığı, keşideci olarak görünen şirket yetkililerinin alınan ifadelerinde suça konu çeklerin ellerinden ne şekilde çıktığına dair yeterli bir açıklamada bulunamadıkları da nazara alındığında, bahse konu çeklere ilişkin yürütülen Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2008/8874 esas sayılı ile Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2008/6800 esas sayılı icra takip dosyaları incelenerek ve işbu çeklere ilişkin keşideci olarak görünen şirket yetkililerinin çeklerin çalındığı ya da sahte olarak düzenlendiğine ilişkin suç duyurusunda bulunup bulunmadıkları hususlarında araştırma yapılarak, yeniden yargılanma isteğinin kabûle şayan olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yeniden yargılanma talebinde dile getirilen hususların yargılama safhasında ileri sürüldüğünden bahisle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen, 08.01.2014 tarih ve 2014/796 değişik iş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesinin 4. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin merciince yerine getirilmesine, 27.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.