Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6611 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2976 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 15 - 2012/242762MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 24. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/05/2012NUMARASI : 2011/476 (E) ve 2012/608 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Soruşturma sırasında alınan beyanında müşteki R.. E..'nun sanıktan şikayetçi olmasına, kendisini vekille temsil etmek üzere 13.02.2012 havale tarihli dilekçe ile müşteki vekili Av. B.. G..'ün dilekçe sunmasına ve 09.04.2012 tarihli duruşmada adı geçen avukatın müşteki vekili olarak duruşmalara kabulüne karar verilmesine rağmen, müşteki vekilinin usulüne uygun olarak duruşmaya davet edilmediği ve katılma haklarının hatırlatılmadığı anlaşılmış ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19/10/2010 gün ve 2010/9-149/205 sayılı kararında açıklandığı üzere ve dosya içeriğine göre suçtan zarar görmüş olan müşteki vekilinin, CMK'nın 260.maddesi uyarınca kurulan hükmü temyiz ve kamu davasına katılma hakkı bulunduğunun kabul edilerek aynı kanunun 237/2. maddesi uyarınca katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Sanığın 9.500 TL karşılığında müştekinin aracını haricen satın ve teslim alıp, bir arkadaşı adına satış için vekaletname düzenlettirdiği fakat aradan geçen zaman içerisinde müştekinin parasını ödemediği, aracı iade etmediği ve bir takım hileli davranışlarla müştekiyi oyalayıp ortadan kaybolmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; müşteki tarafından suça konu aracın satışı için sanığın talebi doğrultusunda Hasan Bahattin Birlik isimli şahsa vekalet verdiğini beyan etmesi, sanığın aracın bir kısım borçları olduğunu bu borçlarını yatırdığı,daha sonra aracı Hasan Bahattin Birlik'e iade ettiğini savunması karşısında, gerçeğin şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya çıkartılması bakımından, Hasan Bahattin isimli şahsın celp edilerek suça konu aracı satın alıp almadığı, satın almış ise kimden ne kadar fiyata aldığı, aracın borcu için herhangi bir ödemede bulunup bulunamadığının sorulması, aracı vergi ve otopark borcu olup olmadığı, var ise bu borçların kimler tarafından ödendiği ilgili kurumlardan araştırılarak sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.