MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Tüm sanıklar hakkında TCK'nın 158/1-f, 62, 53, 204/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyetSanık ...'ın yokluğunda verilen hükmün, 30.03.2012 tarihli sorgusunda beyan ettiği adresine tebliğ edilmeden, doğrudan MERNİS adresine gönderilmiş olması nedeniyle yapılan tebligatın usule aykırı olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek, temyiz talebinin reddine dair 31.01.2013 tarihli ek kararın kaldırılıp nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkûmiyetlerine ilişkin hüküm, sanık ..., sanık ... müdafii, sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.Sanıklar ..., ... ve ...'in, katılan ...'un soğuk hava deposuna giderek, meyve sebze ithalatı yapacaklarını söyleyip, deposunu kiralamak istedikleri, ardından sanıklardan ... ve ...'ın diğer katılan ...'ın bahçesine giderek, şeftali satın almak istedikleri, katılanın sanıklardan ...'ı önceden tanıdığı ve ona güvenmediği için peşin para karşılığı meyve satacağını söylediği, bunun üzerine sanıkların, katılan ...'u da yanlarına alıp tekrar ...'ın bahçesine gittikleri, katılan ...'un sanıklara kefil olması üzerine katılan ...'ın 4.000,00 TL nakit para ve suça konu 11.000,00 TL bedelindeki .... Şubesi'ne ait keşidecisi ..., keşide tarihi 08.09.2009 olan çek karşılığında suça konu şeftalileri sattığı, ancak çeki alış verişe kefil olan katılan ...'a verdiği, çekin bankaya ibrazında karşılığının olmadığı ve çek üzerinde yapılan incelemede keşideci imzasının sahte olduğunun anlaşıldığı olayda;1- Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafii ile sanık ...'ın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezasının gün olarak belirlenip kanunda öngörülen arttırım ve indirim sebepleri uygulandıktan sonra TCK'nın 52/2 maddesi gereğince sonuç gün sayısının adli para cezasına dönüştürülmesi gerekirken TCK'nın 158/1-f-son maddesi gereğince doğrudan suçtan elde edilen haksız menfaatin iki katı kadar adli para cezasına hükmedilip takdiri indirim sebebi uygulanarak fazla ceza tayini ile TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasından, “22.000” ve “18.333” ibareleri çıkartılıp yerlerine sırasıyla “ 1100 gün”, “916 gün” ve “ 18.320 TL” ibareleri eklenmek ve 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin tamamen çıkartılıp yerlerine, "53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin ayrı ayrı DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;Sanık ...'in kovuşturma aşamasında dile getirdiği ve temyiz dilekçesinin ekinde bulunan suça konu çeki de içeren toplamda üç adet çekinin kaybolduğu gerekçesi ile..... Karakolu'na suç tarihinden önce yapmış olduğu 10.06.2009 tarihli müracaatının akıbeti araştırılıp, sanığın istikrarlı savunmalarında katılan ...'un işyerine gitmediğini, suça konu çeki kendisinin vermediğini beyan etmesi karşısında sanığın, katılan ...'a gösterilerek usulüne uygun teşhis işlemi yaptırılıp, katılanın sanığı teşhis etmesi halinde diğer katılan ... ile meyve alış verişi sırasında olay yerinde olmadığı da gözetilip, varsa diğer sanıkların eylemlerine nasıl katıldığı izah edilip gerekçeli kararda tartışıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Sanıklar ... ve ...'ın resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin olarak; bilirkişi incelemesinde çekteki keşideci imzasının sanık ...'in imzasına benzetilerek atıldığının belirtilmesine karşın çekteki sahteciliğin aldatma kabiliyetinin tespiti bakımından çek aslının duruşmaya getirtilip ayrıntılı olarak incelenmesi, özelliklerinin duruşma zaptına geçirilip kararın gerekçesinde aldatma yeteneğinin tartışılması gerekirken eksik ve yetersiz inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezasının gün olarak belirlenip kanunda öngörülen arttırım ve indirim sebepleri uygulandıktan sonra TCK'nın 52/2 maddesi gereğince sonuç gün sayısının adli para cezasına dönüştürülmesi gerekirken TCK'nın 158/1-f-son maddesi gereğince doğrudan suçtan elde edilen haksız menfaatin iki katı kadar adli para cezasına hükmedilip takdiri indirim sebebi uygulanarak fazla ceza tayini ile hem nitelikli dolandırıcılık hem de resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlerde TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafii ile sanık ..., sanık ...'ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 23/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.