Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6599 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 2206 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 158/1-f-j-son, 62, 52, 53 maddeleri gereğince mahkûmiyetNitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü. Sanık ... ile katılanın .... İnşaat Emlak isimli şirkete ortak oldukları, ticari faaliyetleri kapsamında ilgili şirket adına katılan ...'tan 15.12.2004 tarihinde imzalanan genel kredi sözleşmesi ile kredi kullanıldığı, ancak kredi sözleşmesinin müteselsil borçlu ve müteselsil kefiller kısmındaki ikinci sırada yer alan katılan ... adına atılı imzanın katılanın eli ürünü olmadığı, böylece sahte imza ile katılan bankadan kredi kullanıldığının iddia edildiği olayda; sanığın aşamalarda değişmeyen savunmasında şirketin kaşesi altındaki imza ile birinci sıradaki müştereken ve müteselsilen kefil kısmındaki imzaların kendisine ait olduğunu, başkasının adına imza atmadığına yönelik istikrarlı savunması, bununla birlikte tanık olarak dinlenen katılan bankanın pazarlama bölümü müdür yardımcısı ...'nin formda ismi yazılı kişilerin huzurlarında imzaları alınmadan formların işleme konulmadığına yönelik beyanı, dosya içerisindeki noter senedine göre, sanığın sözleşme tarihi olan 15.12.2004 tarihinden önce 08.06.2004 tarihinden itibaren 3 yıl boyunca şirket kaşesi altına imza atmaya yetkili olduğunun anlaşılması karşısında sanığın herhangi bir hileli hareket ile katılan bankayı aldatarak menfaat temin ettiğine yönelik yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden hatalı değerlendirme ile sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 23/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.