Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6599 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 33198 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 15 - 2012/117824MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 01/02/2012NUMARASI : 2011/35 (E) ve 2012/37 (K)SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü; Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması,rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Katılan V. Gıda San ve Tic. Ltd Şirketininde 18/04/2009 ile 03/05/2010 tarihleri arasında satış elemanı olarak çalışan ve dağıtım aracıyla cips ürünlerinin pazarlama işini yapan sanığın, çalıştığı dönem içerisinde; müşterilere yaptığı satışlardan ve bir kısım şirket mallarından elde ettiği toplam 11.951,84 TL parayı şirkete iade etmeyerek kişisel tasarrufta bulunduğu iddia ve kabul edilen olayda; sanık ve müdafiinin aşamalardaki savunmalarında, bilirkişi raporuna esas alınan mutabakat formları ve tutanaklarda belirtilen miktarda açık verilmediğini, bu belgelerin baskı altında imzalandığını, mal satışlarından kaynaklanan açık miktarının zaman zaman sanığın aylık maaşı ve diğer işçi ücret alacaklarından kesinti yapılmak suretiyle giderildiğini, sanığa ürünlerin el bilgisayarıyla tesliminin yapıldığını, bu bilgisayarlara dışarıdan müdahalenin mümkün olduğunun katılan tarafından kabul edildiğini, katılan şirket tarafından sanığın iş akdinin feshedilmesi nedeniyle İzmir 1. İş Mahkemesinde katılan aleyhine 24/05/2010 tarihinde dava açılmasından sonra katılanın 29/11/2010 tarihinde sanık hakkında Cumhuriyet savcılığına şikayette bulunulduğu ileri sürmesi, hükme esas alınan bilirkişi raporunun katılan şirketin ticari defter, belgeleri, sevk irsaliyeleri ve faturalar incelenmeden, sanık tarafından içeriği kısmen inkar olunan belgeler üzerinde incelenme yapılarak rapor düzenlenmesi karşısında, gerçeğin şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya çıkartılması bakımından, katılan şirkete ait tüm ticari defter ve belgeler ile sevk irsaliyeleri ve faturalar incelenmek suretiyle sanığa el bilgisayarı yoluyla teslim edilen ürünler için sevk irsaliyesi ve fatura düzenlenip düzenlenmediği, sanığa teslim edilen ürünlerin hangi şirket müşterisine ve ne kadar miktarda satıldığı, karşılığında sevk irsaliyesi ve fatura tanzim edilip edilmediği, bu satıştan elde edilen paranın ne kadarının ve ne zaman şirkete iade edilmediği, satışlardan elde edilen açığın sanığın ücret alacaklarından kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilip edilmediği, satış elemanlarına el bilgisayarlarıyla ürün teslimi yapıldıktan sonra bu bilgisayarlara dışarıdan müdahale edilmek suretiyle teslim alınan ve teslim edilen ürün muhteviyatı ve tahsilat bedelinde değişiklik yapılmasının mümkün olup olmadığı hususları araştırılarak konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle rapor alınması, stok açığı tespitine ilişkin 23/04/2019 ve 03/05/2010 tarihli tutaklarda adı geçen B. A. ile sanık müdafi tarafından tanık olarak gösterilen E. D., E. D., K. Ç.ve G.D.'un tanık sıfatıyla celp edilerek beyanlarına başvurulması, sanık tarafından katılan şirket aleyhine açılan İzmir 1.İş Mahkemesinin 2010/ 415 esas sayılı ile bir kısım katılan şirket çalışanlarının sanık olarak yargılandıkları İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/663 esas sayılı dosyaları getirtilerek karara çıkmamış ise her iki dava dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gözeltilerek birleştirilmesi karara çıkmış ise bu dava ile ilgili görülen bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.