MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : Beraat Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kovuşturma evresinde adresinde bulunmadığı için duruşmadan haberdar edilmeyen şikayetçinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunması ve soruşturma aşamasında vekilinin şikayet dilekçesi verdiği gözetilip 5271 sayılı CMK'nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu, yasa yollarına başvurma hakkı bulunan, duruşma günü bildirilmeyen ve yokluğunda hüküm kurulan suçtan zarar gören şikayetçi vekilinin 5271 sayılı CMK'nın 237/2 ve 238. maddeleri uyarınca davaya katılmasına karar verilerek ve hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;Şikayetçiye ait ........Ürünleri isimli şirkette dağıtım elamanı olarak çalışan sanıkların sattıkları ürünlerin parasını şirkete vermeyerek mal edindikleri, bu durumu gizlemek için de ...., ..... ve ..... isimli hayali kişiler adına bonolar düzenleyerek şirkete teslim ettiklerinin iddia edildiği olayda, katılana ait şirketin muhasebe kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sanıkların hayali kişiler adına düzenlenmiş fatura ve bonoları kullanarak şirketin zararına hareket edip etmediklerinin tespiti ile suça konu senetler üzerinde imza ve yazı incelemesi yaptırılarak sanıkların eli ürünü olup olmadıklarının araştırılması, sanıklardan ...'ın hayali müşterilerden olduğu iddia edilen ......'ı tanıdığına ve ona mal sattığına yönelik 15.05.2009 tarihli Cumhuriyet Savcısı huzurunda yaptığı savunması da gözetilerek bahsi geçen kişinin kim olduğunun sanıktan sorularak senet içeriğinin doğru olup olmadığının tespit edilmesi, ayrıca katılan vekili tarafından ileri sürülen diğer deliller de toplanıp birlikte değerlendirilerek sanıkların sahte fatura ve senetler ile katılana ait şirketten hileli yollardan ürün alıp piyasada satmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işleyip işlemedikleri de tartışılıp sonucuna göre hukuki durumlarının tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 23/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.