Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6557 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 14047 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Her iki suçtan ayrı ayrı beraat Sanığın dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından beraatine ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık ile katılanın yakın arkadaş oldukları ve bir süre aynı evde yaşadıkları, sanığın katılanın kimliğini alarak, katılan adına telefon hattı aldığı, hattı kullanarak borçlarını ödemediğinin iddia edildiği olayda,1-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık kastı ile hareket etmediği ortak kullanım olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin beraat yönünde kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; o yer Cumhuriyet Savcısının mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine dair temyiz itirazının reddiyle, hükmün ONANMASINA,2-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,Sanığın, katılanın kimlik bilgileri ile faturalı hat açtırdığı ve bu hattı kullandığının iddia edildiği eylemde, suç tarihinden sonra 10/11/2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme gözetilerek sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçu mu yoksa 5809 sayılı yasanın 56/2. maddesinde belirtilen suçu mu oluşturacağının mahkemesi tarafından tartışılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.