MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 158/1-f-son, 43, 52/2-4, 53/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyetNitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında zamanaşımı süresi içerisinde sahtecilik suçundan mahallinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.Sanığın kardeşi olan .....'e ait kimlik bilgilerini kullanarak dosya dışı ... adlı kişiye düzenlettirdiği sahte nüfus cüzdanına kendi resmini yapıştırmak suretiyle ....şubesinde hesap açtırıp çek karnesi talebinde bulunduğu, katılan bankaca sanığa 02/06/2005 günü 10 yaprak çek karnesinin teslim edildiği, sanığın bu çeklerden 5 yaprağını ticari ilişkilerinde kullandıktan sonra, açık kimlik ve adresleri dosyada bulunmayan lehderlar tarafından takas aracılığıyla çeklerin bankaya ibrazında karşılığının bulunmadığı ortaya çıkınca, katılan banka tarafında gerçek ....in aranması sonucu sahtecilik ve dolandırıcılık eylemlerinin ortaya çıktığı olayda;Sanığın dolandırıcılık eyleminde suç mağdurunun yaptığı alış veriş sonucu verdiği mal/hizmete karşılık çeki alan lehdar olduğu, dosya kapsamından çek lehderlarının olaya ilişkin şikayetlerinin bulunmadığı gibi, çek asıllarının da ele geçirilemediği, sanığın savunmasında karşılıksız çıkan çek bedellerini haricen ödediğini bildirdiği ve katılan banka teftiş kurulu başkanlığının 19/10/2005 tarih ve 02-09-13 nolu raporuna göre; meydana gelen olayda bankanın kanunen ödemek zorunda olduğu teminat miktarının henüz bankaya ibraz edilmeyen 4 adet çek ile birlikte 3150 TL olduğunun bildirildiği, mahkemenin talebi üzerine verilen cevapta ise bankaca herhangi bir lehdara yasal teminat miktarının da ödenmediği anlaşılmakla;Mahkemece sanık tarafından keşide edilen çeklerin lehdarlarının kim oldukları araştırılarak, bu kişilerin aldıkları çekler nedeniyle bir zararlarının olup olmadığı tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,Kabule göre de; Katılan bankanın sahte kimlik bilgileri kullanılarak alınan çek karnesi nedeniyle uğradığı maddi zararın denetime imkan verecek şekilde tespiti yapıldıktan sonra gereğinin takdir ve ifası gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.