Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 651 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6968 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, önce tanık ...’in işyerine girip tamir için altın künye bıraktığını söylediği, ...’in isim sorması üzerine sanığın isim almadıklarını söylediği, tanık ...’in çalışanının burada olmadığını daha sonra gelmesi gerektiğini belirttiği, sanığın tezgâhtaki künyeyi göstermesi üzerine tanık ...’in onların başkasına ait olduğunu ifade ettiği, bunun ??zerine dükkândan çıkan sanığın bu defa şikâyetçi İsmail'e ait "..." isimli işyerinde gittiği, çalışan şikâyetçi Muhammet'in işyerinde yalnız olduğu, sanığın tamir için altın zincir verdiğini ve hazır olup olmadığını sorması üzerine, şikâyetçi Muhammet'in tamir edilmek için bekleyen bir altın gerdanlığı gösterdiği, sanığın söz konusu altın gerdanlığın kendisine ait olduğunu belirtmesi üzerine, şikâyetçi Muhammet'in henüz gerdanlığın tamir edilmediğini bir süre sonra gelip tamir ettikten sonra almasını şüpheliye söylediği, şüphelinin kısa bir süre sonra tekrar işyerine gelerek tamir edilen kendisine ait olmayan altın gerdanlığı 8 TL tamir ücretini ödeyip alarak gittiği, bu olaydan sonra altın gerdanlığın gerçek sahibinin gelmesi üzerine durumun kamera kayıtlarının incelenmesi sonucu anlaşıldığı olayda, dolandırıcılık suçunun oluştuğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas mahkûmiyeti bulunduğu halde TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanık hakkında belirlenen gün para cezası, adli para cezasına çevrilirken uygulanan yasa maddesinin gösterilmemesi,2-TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılık aynı Kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasında yer alan; gün para cezasının adli para cezasına çevrildiği birinci bendinin “beher günü” ibaresinden sonra gelmek üzere “TCK’nın 52/2. maddesi gereğince” ibaresi ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.