Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6466 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 17111 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : TCK’nın 158/1-d, 62, 52/2, 53/1-2-3 maddeleri gereğince mahkumiyet Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmü ve resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK'nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı sanık müdafiinin yaptığı itirazı üzerine, ilgili Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı inceleme sonucunda verilen kabul kararı sonrasında açıklanan bir hüküm bulunmadığı gibi bu karara karşı da herhangi bir temyiz talebi bulunmadığı anlaşılmakla nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden yapılan sınırlı incelemede;Sanığın borçlusu katılan ... Yar olan 80.000 TL bedelli senedi sahte olarak düzenleyip Kdz.Ereğli İcra Müdürlüğünün 2011/1743 E. sayılı dosyasında müşteki aleyhine icra takibi başlattığı ve haciz işlemi yapıldığının iddia edildiği olayda, sanığın atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin beraat hükmü verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “12 gün”, “10 gün” ve “200 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.