Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6384 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 17525 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanık ... hakkında; nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraat Sanık ... hakkında; nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK'nın 204/1, 62, 53, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet Sanık ...'ın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatine, sanık ...'ın nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan tarafından, ayrıca sanık ...'ın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Baba oğul olan sanıkların market işlettikleri, katılandan market için aldıkları mallara karşılık olarak keşidecisi sanık ... olan, 30/08/2005 keşide tarihli, 5.000 TL bedelli çeki verdikleri, çekin bankaya ibrazında karşılığının bulunmaması üzerine hesap sahibi olan sanık ... hakkında karşılıksız çek keşide etmekten açılan dava sırasında çekteki imzanın sanık ...'a ait olmadığının tespit edilmesi, çeki keşide edenin sanık ... olduğunun anlaşılması ile sanıkların katılana karşı bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda;Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanık ...'ın katılanı tanımadığını, çeki kendisinin vermediğini beyan etmesi karşısında, sanığın imza ve yazı örneklerinin alınarak çekteki imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu aldırılması, katılanın soruşturma aşamasında alınan beyanında çeki market yetkilileri olan sanık ... ve ... ile birlikte ... ve'dan aldığını, ancak çeki kimin imzaladığını bilmediğini beyan etmesi karşısında; ... ve'ın tespit edilip tanık sıfatıyla dinlenerek çeki kendilerinin imzalayıp imzalamadıklarının sorulması, gerekirse bu kişilerin de imza ve yazı örneklerinin alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması, ayrıca katılan ile sanık ...'ın beyanlarından taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki olduğunun anlaşılması karşısında, önceden doğan borç nedeniyle sonradan yapılan hileli hareketlerin dolandırıcılık suçunu oluşturmayacağı nazara alınarak katılanın malları hangi tarihte teslim ettiği, suça konu çeki teslimden sonra alıp almadığı yönünde beyanının alınması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hükümler verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan ve sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.