Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6365 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16688 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık müdafinin temyiz dilekçesi başlığında suç olarak görevi yaptırmamak için direnme suçunu da belirtmesine rağmen, temyiz dilekçesi kapsamında sanığın beraat ettiği bu suça yönelik temyiz itirazının bulunmadığı anlaşılmakla, hakaret ve kamu malına zarar verme suçlarına hasren yapılan incelemede;1- Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, sanık müdafinini temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317.maddesi gereğince REDDİNE,2- Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Şikayetçinin işlettiği gazinoya alkollü bir şeklide giden sanığın şiir okumak istemesi ve bunun için para verdiğini söylemesi üzerine çıkan tartışmada gazino sahibi olan şikayetçiye karşı sinkaflı bir şekilde sövdüğü gerekçesi ile olay yerine çağrılan kolluk görevlilerinin müdahalesi sonucunda araca alınan sanığın polis aracına vurarak cam korkuluğuna zarar verdiği, götürüldüğü nezarethanede bulunan oturaklara tekme atarak bir tanesinin üst kısmını kırdığı somut olayda; tanık anlatımları ile kolluk tutanakları içeriğine göre kamu malına zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık müdafii, sanık hakkında lehe hükümlerin uygulanmasını talep etmesine rağmen, sanığın lehine olan 5237 sayılı TCK'nın 50. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. Maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.