Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6286 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 14663 - Esas Yıl 2017
Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09/07/2015 tarihli ve 2015/99061 soruşturma, 2015/61555 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliğinin 22/01/2016 tarihli ve 2016/3329 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26.12.2016 gün ve 94660652-105-06-11140-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası ... Cumhuriyet Başsavcılığının 16/01/2017 gün ve 2017/818 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, somut olayda müştekilerin komşuları olan şüphelilerden kendilerini dolandırdıkları iddiasında bulunmaları üzerine, uyuşmazlığın hukuki nitelikte olduğu, dolandırıcılık suçunun yasal unsurları oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; müştekilerin dilekçe ve ifadelerinde şüphelilerden ...'nin ..... için program hazırladığını, yatırım yapılması halinde kar yapılacağını söylemesi üzerine şüphelilere 167.00 Türk Lirası verdiklerini ancak şüphelilerin parayı ödemediklerini beyan etmeleri üzerine, şüphelilerin ve müştekilerin ifadesinde geçen tanıkların beyanlarına başvurulması suretiyle, toplanacak deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, müştekilerin şikayet dilekçesinden sonra hiçbir işlem yapılmadan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 8. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22.01.2016 tarih ve 2015/3329 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.