Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6285 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 14674 - Esas Yıl 2017





Tehdit ve dolandırıcılık suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 15/06/2015 tarihli ve 2015/27096 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 26/01/2016 tarihli ve 2016/632 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 19.12.2016 gün ve ....-105-34-12236-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası ... Cumhuriyet Başsavcılığının 05/01/2017 gün ve 2016/401780 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre, müşteki tarafın iddia ettiği üzere şüphelinin arsa alımı amaçlı müştekiden para istemesi üzerine müştekinin kredi çekerek şüphelinin adına kayıtlı bulunan ....Bankas.... Şubesinde bulunan .... İBAN hesabına göndermesi, bu amaçla müşteki tarafından arsa alımına yönelik şüpheli adına .../.... Noterliğinden 11/08/2014 tarihli ve... sayılı düzenleme şeklinde vekaletname çıkartılması ve akabinde gerek arsa alımının olmaması gerekse parasının iade edilmemesi şeklinde gelişen olayda, ilgili vekaletname aslı getirtilmeden ve suça konu arsanın alınıp alınmadığı araştırılmaksızın, dolandırıcılık suçundan eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 26.01.2016 tarih ve 2016/632 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.