Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6284 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14855 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlendiği nazara alınıp sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinin tatbiki gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda; İnternet ortamında (MSN, e-posta, telefon) tanışıp görüşen taraflardan biri olan sanığın, katılana kendini "bordo bereli yüzbaşı" ... olarak tanıtıp (......) zaman içerisinde (görüntülü görüşmelerde askeri üniforma giyerek)güven ortamı sağladıktan sonra, şikayetçinin yeğeni Hilal'in sözleşmeli astsubay sınavlarında başarılı olabilmesi için sınav komisyonunda tanıdığı bir rütbelinin olduğunu belirtip ona verilmek üzere para istemesi üzerine katılanın ...PTT idaresinden...PTT idaresine "..." adına 17.01.2008 ve 01.02.2008 tarihlerinde 1.500 ve 400 TL miktarlı havaleleri çıkartması, böylece haksız yarar sağlanması eyleminin "dolandırıcılık" suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında yukarıdaki eleştiri ve aşağıdaki bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde aynı gerekçeye dayanılarak, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan temel tam gün birim sayısının asgari hadden uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye neden olunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince ugyulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının 1. paragrafındaki "120", 3. paragrafındaki "100", 8. paragrafındaki "100" ve "2.000" rakamlarının çıkartılarak yerlerine sırasıyla "5"; "4"; "4" ve "80" rakamları yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.