Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6281 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 14873 - Esas Yıl 2017





Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen bila tarihli ve 2016/59371 soruşturma, 2016/41979 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/07/2016 tarihli ve 2016/3586 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 05/01/2017 gün ve 94660652-105-06-14016-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası ... Cumhuriyet Başsavcılığının 17/01/2017 gün ve 2017/1913 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda müşteki vekilinin şüphelilerin dolandırıcılık yaptığı iddiası üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda şüphelilerden sadece ...’in beyanının alınması ile yetinilerek suçun yasal unsurlarının oluşmadığı ve olayın hukuki ihtilaf kapsamında kaldığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, müşteki vekilinin göstermiş olduğu tanıklar.... ve .....’ın dinlenilmesi ve müşteki vekilince olayın diğer şüphelileri olduğu bildirilen ..., ... ve ...’ın da ifadesine başvurularak sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11.07.2016 tarih ve 2016/3586 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.