Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6261 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 16947 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüsHÜKÜM : TCK’nın 158/2, 35, 62, 52/2, 53. maddeler gereğince mahkumiyet Nitelikli dolandırıcığa teşebbüs suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından sonra sanığın kasten başka bir suç işlemesi sonucu açıklanan mahkumiyet hükmü sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın, müştekinin oğlunun tutuklanmasından sonra, tutuklayan savcıyla görüşüp bu kişiyi tahliye ettirebileceğini söyleyerek müştekiden para istediği, bu şekilde nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ''50 gün'', ''25 gün'', ''20 gün'' ve ''400 TL'' adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla '' 5 gün '' , ''2 gün '', ''1 gün'' ve '' 20 TL '' adli para cezası ibaresinin eklenmesi hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.