MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, suç eşyanın satın alınması veya kabul edilmesiHÜKÜM : MahkûmiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde;Şikayetçi ...'in çiftliğindeki hayvanların bakımını üstlenen sanık ...'nın farklı tarihlerde peyder pey şikayetçiye ait hayvan yemini diğer sanık ...'ya satıp parasını aldığı, sanık ...'in de suç eşyası olduğunu bildiği yemi kabul ettiği olayda, mahkemenin "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" ve "suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi" suçlarının oluştuğuna yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık ... hakkındaki hüküm fıkrasının adli para cezasının belirlenmesine ilişkin bölümlerindeki "20 gün", "25 gün", "20 gün", "400,00 TL" ibarelerinin yerine sırasıyla "5 gün", "6 gün", "5 gün", "100,00 TL" ibarelerinin; sanık ... hakkındaki hüküm fıkrasının adli para cezasının belirlenmesine ilişkin bölümlerindeki "30 gün", "37 gün", "740,00 TL" ibarelerinin yerine sırasıyla "5 gün", "6 gün", "120,00 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.