MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Konya barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, 29.06.2000 tarihli vekaletname ile katılan Ayrancı Kaymakamlığı ve Ayrancı Sosyal Yardımlaşma Vakfı'nın vekilliğini üstlendiği, Ayrancı Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.01.2004 tarih 2001/7 esas 2004/3 sayılı kararı ile davalısı Ayrancı Sosyal Yardımlaşma Vakfı olan davanın reddine karar verilerek davalı lehine 3.242,85 TL vekalet ücretine hükmedildiği, sanığın bu davada, davalı vekili olarak görev yaptığı, mahkeme ilamına dayalı olarak Ereğli (Konya) İcra Müdürlüğü'nün 2005/1887 esas sayılı dosyası üzerinden alacaklı vekili olarak borçlu şirket aleyhine yürüttüğü takip esnasında alacağın tamamını haricen tahsil ettiği halde müvekkili şirkete parayı vermeyerek uhdesinde tuttuğu, ayrıca vekili olduğu Ayrancı Sosyal Yardımlaşma Vakfı'na borçlu bulunanlardan 5.980, 78 TL haricen tahsil ettiği halde müvekkili olduğu katılan vakfa vermeyerek uhdesinde tutmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, Avukatlık Kanunu'nun 164/son maddesi gereğince davanın kazanılması halinde karşı tarafa yükletilen vekalet ücretinin avukata ait olması nedeniyle Ayrancı Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.01.2004 tarih 2001/7 esas 2004/3 sayılı ilamı ile davanın lehlerine sonuçlanması nedeniyle hükmedilen 3.242,85 TL vekalet ücretinin sanığa ait olduğu, Ayrancı Kaymakamlığı ve Ayrancı Sosyal Yardımlaşma Vakfı ile sanık arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmayıp sanığa her hangi bir ücret ve masraf ödenmediği, bu halde sanık tarafından dava ve icra takiplerinin takip edilerek vekillik görevinin icra edildiğinin anlaşılması karşısında sanığın, kendisine ücret ödenmediğinden bahisle hapis hakkını kullandığına yönelik savunmasının aksine suç kastıyla hareket ettiğine dair mahkumiyetine yeter nitelikte delil bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlık hukuki mahiyette olup suçun unsurları itibariyle oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.