Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6148 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14898 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda; sanığın, katılanı arayarak kendisini ...olarak tanıttığı ve kendisine 3.000 metre kumaş lazım olduğunu, elemanı vasıtasıyla kendisine kumaş gönderilmesini, daha sonra parasal konuda hesaplaşacaklarını söylediği, sanık bu görüşmeyi yaptıktan 10 dakika sonra katılanın işyerine giderek ...'in elemanı olduğunu, kumaşı almaya geldiğini söylediği, 3.000 metre kadar kumaşı alarak buradan ayrıldığı, bu olaydan 2 gün sonra yeniden katılanın işyerine giderek, 1.000 metre kadar daha kumaşa ihtiyaçları olduğunu söyleyip bu miktarda kumaş aldığı anlaşılmakla dolandırıcılık suçunun işlendiğine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarındaki adli para cezalarının belirlenmesine ilişkin bölümlerdeki "12 gün", "15 gün", "12 gün", "240.00 TL" ibarelerinin yerine sırasıyla "5 gün", "6 gün", "5 gün", "100,00 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.