MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 52/2-4, 53, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 04.08.2011 tarihli iddianamede, sanığın katılanı cep telefonundan arayarak kendisini önce polis memuru daha sonra Cumhuriyet Başsavcısı olarak tanıttığı ve katılanın telefonunun dinlemeye takıldığını, Avrupadaki teröristler ile konuşma yapıldığını, banka hesaplarına girilerek internet vasıtasıyla para çekildiğini belirtmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edilmesi ve mahkemece bu şekilde kabul edilmesi karşısında; eyleminin hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık fiiline ilişkin delilllerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı vermesi gerektiği zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmğn bu nedenle,5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına,18.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.