MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : Sanık hakkında TCK'nın 155/1, 62,51, 52/4 maddeleri gereğince mahkumiyet Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın, finansal kiralama sözleşmesi uyarınca katılan şirketten hidrolik kırıcı iş makinesi ve Ekskavatör kiraladığı, ancak kira bedelini ödememesi nedeniyle kiralayan şirket tarafından sözleşmenin feshedilerek suça konu makinenin iade edilmesi için noterlik vasıtasıyla ihtarname gönderildiği, buna rağmen sanığın kira konusu malları iade etmediği iddia edildiği olayda,Sanığın, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu'nun 15., 17., 24., ve 25. maddeleri ile 27/08/2007 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi'nde öngörülen "iade zorunluluğunu" yerine getirmeyerek, hizmet ilişkisi içinde bulunduğu katılan şirkete ait kira konusu malları vermemesi nedeniyle eylemin TCK'nın 155/2. maddesinde öngörülen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde basit güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyete hükmolunması,Kabule göre de;1-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,2-Belirlenen gün para cezası adli para cezasına çevrilirken uygulama maddesi olarak 5237 sayılı TCK'nın 52/2 maddesi gösterilmeyerek CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,3-Sanık hakkında tayin olunan temel gün para cezasından TCK’nın 62.maddesi gereğince 1/6 oranında, indirim yapılırken, "50 gün" adli para cezasının belirlenmesinden sonra TCK’nın 52. maddesi gereğince 20 TL ile 100 TL arasında belirlenecek miktar üzerinden adli parasına çevrilmesi gerekirken yazılı şekilde doğrudan adli para cezasına hükmedilmesi,4-5237 sayılı TCK'nın 52/4 maddesine göre; kararlarda, para cezasının on eşit taksitle ödenmesine karar verildiği halde, taksit aralığının açık bir şekilde gösterilmemiş olması,Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 18.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.