Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6049 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 15205 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : Sanık hakkında TCK'nın 157/1, 62, 52/2, 51/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyetDolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle ve sanık hakkında sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik temyiz bulunmadığı, temyiz kapsamının sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu anlaşılmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın,katılanın iş yerine gelerek varlıklı olan ve ticari hayatta iyi isim sahibi olan babasının kefil olacağını açıklayarak deri malzemeleri almak istediğini ve kendisinin imzasını babası ....'nin kefil imzasını taşıyan 30.12.2007 vade 06.04.2007 tanzim tarihli 18.300 USD bedelli bonoyu vererek malların teslimini sağladığı, ancak süresinde bedelin ödenmemesi ile şikayetçinin yaptığı icra takibinde sanığın verdiği bonoda yer alan kefil imzasının sahte olduğu, Küçükçekmece 2. İcra hukuk Mahkemesi'nin 2008/163 esas sayılı dosyasından yaptırılan inceleme ile düzenlenen Adli Tıp Kurumu'nun 10.09.2008 tarih 6483 sayılı raporu ile tespit edildiği şeklinde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “20 gün”, “16 gün” ve “320 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün“, ”4 gün” ve “80 TL“ adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.