Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5995 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16700 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Somut olayda; sanığın, park edilen araçlara zarar verdiği iddiası ile müştekiye ait günlük ağaçlarının dallarını müştekiye haber vermeden, herhangi bir yetkili merciye başvurup tespit yaptırmadan keserek zarar verdiği şeklinde gerçekleşen eyleminin mala zarar verme suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Adli para cezasının belirlenmesi aşamasında uygulama maddesi olan 5237 sayılı TCK'nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasındaki adli para cezasının belirlenmesine ilişkin kısımdan önce gelmek üzere “TCK'nın 52/2. maddesi gereğince” ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.