Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 597 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7572 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkûmiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın katılan ... ile çalıştığı restorantta tanıştığı, kendisini Sigorta İl Müdürlüğünden emekli olarak tanıttığı ve sigorta işlemleri takipçiliği yaptığını söylediği, bunun üzerine katılan ...’ın özürlü raporu olan ablası diğer katılan ...’ın 4.000 iş günü sigortalılığı olduğunu, ne şekilde emekli olabileceğini sorduğu, sanığın ben ablanı emekli yaparım ancak 2.500 TL alırım dediği, katılanın kabul etmesi üzerine katılanların sanığa 1.700 TL parayı peşin olarak verdikleri, diğer kısmını parça parça olmak üzere toplam 5.120 TL parayı sanığa verdikleri, ancak daha sonra katılanlar tarafından yapılan araştırma sonucunda, sanığın katılan ...’ın emekli olması için bir işlem yapmadığının anlaşıldığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla, bu gerekçeye dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ''300 gün'', ''250 gün'' ve ''5.000 TL'' adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla '' 5 gün '', '' 4 gün '', '' 80 TL '' adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.