MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK’nın 157/1, 43/1, 62, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyetDolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın evinde kullandığı kişisel bilgisayarın arıza yapması sebebiyle arkadaşı .... tan yardım istediği, ....'in sanık ...'in yanına gelerek bilgisayarına format attığı ve yeniden yükleme yaptıktan sonra bu bilgisayarda ... ismiyle kullanmakta olduğu facebook sayfasını açtığı ve sonrasında yanından ayrıldığı, ....'in bilgisayarla ilgili işlemini bitirerek yanından ayrılmasından sonra bilgisayarda açık kalan ....'in kullandığı facebook sayfasını otomatik olarak kayıt edildiğinden yeniden açan sanık ...'in ....'in arkadaşı olan katılan ... ile .... izlenimi vererek görüşmeye başladığı, görüşmeleri devam ederken kendisinin .... olduğunu zanneden katılan ...'tan borcu olduğunu belirterek maddi destek istediği ve ayrı tarihlerde 1.000 TL ile 420 TL parayı müştekinin PTT aracılığıyla gönderdiği, katılanın daha sonra sanığın gerçek kimliğini öğrendiği, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda, sanık bilişim sistemlerini araç olarak kullanarak menfaat temin ettiğinden, eylemlerinin TCK'nın 158/1-f. maddesinde belirtilen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde suç vasfında hataya düşülerek basit dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 13/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.