Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5924 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 5060 - Esas Yıl 2016





Güveni kötüye kullanma suçundan sanık ...'nin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 155/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 80,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/07/2014 tarihli ve 2012/290 esas, 2014/171 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanık müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebi üzerine söz konusu talebin kabule şayan olup olmadığının tespiti amacıyla Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan duruşma sırasında, hakim görevlendirilmesi talebinin reddine ilişkin Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/05/2016 tarihli ve 2016/340 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/06/2016 tarihli ve 2016/516 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 17.11.2016 gün ve 94660652-105-20-12031-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası ... Cumhuriyet Başsavcılığının 05/12/2016 gün ve 2016/392571 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 23/3. maddesindeki “Yargılamanın yenilenmesi hâlinde önceki yargılamada görev yapan hâkim aynı işte görev alamaz” şeklindeki düzenleme ile aynı Kanun’un 318/1. maddesindeki “Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir.” şeklindeki düzenleme karşısında, ilk kararı veren heyette bulunan Hâkim .... ve Hâkim ...'ın olayla ilgili kanaatinin oluştuğu, görüşünün ilk hükümle belirginleştiği, yeniden yargılama aşamasında ya da bu aşamaya götürecek talebin kabule değer olup olmadığına dair vereceği kararda önceki kanaat ve görüşlerinin etkisi altında kalabileceği, bu sebeple adil yargılama hakkının bir uzantısı olarak olaya tamamen yabancı, farklı bir hâkimin yargılamanın yenilenmesi talebini incelemesi gerektiği ,bunun için de üye hakim görevlendirilmesi gerektiği, söz konusu bu görevlendirmenin anılan Kanun’un 27/1-b maddesindeki, “Reddi istenen hâkim ağır ceza mahkemesine mensup ise o yerde ağır ceza mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için [1] numaralı daireye; o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise, en yakın ağır ceza mahkemesine,” ait olacağı hususu gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:5271 sayılı CMK’nın “Hâkimin davaya bakamaması ve reddi” başlıklı beşinci bölümündeki düzenlemelerde yer alan “Mercii” kelimesiyle yargılama faaliyetine doğrudan katılan yargı süjelerinin kastedilmesi ve adli yargı adalet komisyonu başkanlıklarının yargısal bir görevleri bulunmayıp, böyle bir faaliyete iştiraklerinin söz konusu olmaması nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 06.06.2016 tarih ve 2016/516 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 13.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.