Tebliğname No : 15 - 2012/235479MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/07/2012NUMARASI : 2010/209 (E) ve 2012/1488 (K)SUÇ : Dolandırıcılık Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın 09.03.2005 tarihine kadar Ö.. İnşaat Emlak San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı ve müdürü olduğu, ancak bu tarihten sonra hisselerini devrederek ortaklıktan ayrıldığı, ancak şirket adına işlemler yapmaya devam ettiği, bu kapsamda, şirketin yaptığı binada bulunan 2 numaralı daireyi 42.500 TL karşılığında katılana sattığı, tarafların aralarında 27.12.2005 tarihinde satış sözleşmesi yaptıkları, bu sözleşmenin anılan şirketin antetli kağıdı kullanılarak yapıldığı ve satıcı kısmında şirket adına olmak üzere sanığın imzasının bulunduğu, sözleşme yapıldıktan sonra sanığın 25.000 TL'lik kısmı peşin aldığı, ancak sonrasında, sözleşmeden yapılmasından 4 yıl geçmesine rağmen dairenin katılana teslim edilmediği ve başka şahıslara da satıldığının iddia ve kabul olunması karşısında; eylemin TCK'nın 158/1-h maddesinde öngörülen “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasındaki dolandırıcılığı” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktar itibariyle sanığın kazanılmış haklarının CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca saklı tutulmasına, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.