Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5879 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16677 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar verme, hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Müştekiler...ve ...’ın olay tarihinde mesai bitiminde işten çıkıp eve gittikleri sırada yolda bir markete ait tekerlekli el arabasını kontrolsüz bir şekilde gittiğini gördükleri, yolda park etmiş araçlara çarpmasını engellemek için el arabasının yakınında bulunan sanığa müşteki ...’ın "yakala arabalara çarpmasın" dediği, bunun üzerine sanığın da "bana ne lan istiyorsan kendin yakala göt" diyerek müştekiye hakaret ettiği, daha sonra müştekilerin sanıktan şikayetçi olmaları üzerine, sanığın polis merkezinin nezarethanesine konulduğu, sanığın nezarethanede bulunan ahşap kaplamaları kırarak zarar verdiği, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda,1-Sanık hakkında hakaret suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde,Sanık hakkında hakaret suçundan hak yoksunluğuna hükmedilirken, hükmün ilgili bölümüne “hakaret“ yerine “kamu malına zarar verme“ suçunun adı yazılmış ise de bu yanlışlığın mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.Sanık, tanık ve müşteki beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçun, sanık tarafından işlendiği sabit olmakla, bu gerekçeye dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiş, sanığa müştekiler tarafından hakaret edildiğine dair sanığın beyanı dışında delil olmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin değerlendirmesi gerektiği nedeniyle bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.Sanığın, sübutu kabul edilen eyleminin, TCK'nın 125/3. maddesinde yazılı, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2-Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Sanığın, 12/10/2011 tarihli oturumdaki ifadesinde, kırılan oturakları taktırıp zararı giderdiği yönündeki savunması karşısında, ilgili kuruma, sanık tarafından zararın tamamen veya kısmen giderilip giderilmediği, kısmi ödeme varsa; 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi kapsamında, bu kısmi ödemeye rızası olup olmadığının sorularak, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.