MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : TCK'nun 155/2,62/1,51/1-3-7-8 maddeleri gereğince mahkumiyet Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılan ... ile sanığın tam yetki ile temsil ve ilzama münferiden yetkili olduğu .... Ürünleri Pazarlama ve Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenen finansal kiralama sözleşmesine rağmen kiraların ödenmemesi nedeniyle makinenin iade edilmediği, bu suretle sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda;Sanık ifadesinde, .... Ürünleri Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketinde işe başladığını, şirketin sahiplerinin ... ve ... olduğunu, 6-7 ay çalıştıktan sonra, ... ve ...’ın şirkette kendisini yetkili kıldıklarını, sigorta işlemleri ile ilgili olduğu söylenen evrakları imzaladığını, Noter'e götürerek yine sigorta işlemleri ve ücretle ilgili olduğu söylenen belgelere imza attığını, içeriğini bilmediğini, bedensel engelli ve sara hastası olduğunu, davaya konu makinenin ne zaman ve ne şekilde alındığını, nerede kullanıldığını bilmediğini, işyerinde 6-7 ay çalıştıktan sonra annesinin rahatsızlanması üzerine ayrılıp tekrar İstanbul'a döndüğünde işyerinin boşaltılmış ve kapalı olduğunu, ücretlerini de alamadığını, olaydan .... Kiralama A.Ş'den ödeme için ihtar gönderildiğinde haberdar olduğunu, söz konusu kişilerin makineyi başka bir depo kiralayarak götürdüklerini.... ve .... isimli kişilerin kendisini kandırıp dolandırdıklarını, kendileri hakkında şikayette bulunduğunu ifade ettiği ve sanığın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/24416 soruşturmada bu nedenle şikayetçi olduğu, 16/06/2011 tarihinde Vergi Dairesi Müdürlüğüne “işe alınmak vaadiyle kandırılıp şirket devrederek işlemler tesis edildiğini” bildirmiş olması ve rahatsızlığı ile ilgili olarak %53 özür raporu ibraz etmiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti için, sanığın şikayetçi olduğu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/24416 soruşturma akıbetinin sorulması ve önemli belgelerinin dosya içerisine alınması, sanıkla birlikte müteselsil kefil bulunan .... ile sanığın ifade ettiği ... ve ... isimli kişilerin beyanlarına başvurularak, sanık hakkında mahkumiyetle neticelenen İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 03/07/2013 tarih ve 2012/875 esas 2013/341 karar sayılı dava da incelenerek, tüm deliller birlikte değerlendirmek suretiyle, sanığın suç kastı tartışılmak suretiyle hukuku durumunun tayin ve takdiri yerine, yazılı şekilde savunmaya itibar edilmeden, eksik incelemeyle hüküm tesisi,Kabule göre de; Sanık hakkında belirlenen sonuç tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle adli para cezasının hesaplanması sırasında, uygulanan kanun maddesinin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.