Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5818 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3053 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünün, tebliği için sanığın ceza infaz kurumuna bildirdiği ve savunması sırasında bildirdiği ancak eksik yazılmış birtakım adreslere tebliğe çıkartılıp, iade edilmesi üzerine ceza infaz kurumu tarafından bildirilen adreslerden birisine Tebligat Kanunu 35. maddeye göre tebligat yapılmış ise de, sanığın tebliğ tarihindeki mernis adresi araştırılmamış olduğundan, tebligatın usülüne uygun olmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenerek temyiz isteminin reddine ilişkin 05.07.2012 günlü ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanığın, kayınbabası olan müştekinin evinin camlarını birkaç saat arayla iki defa taş atarak kırdığı olayda, suç tarihi itibarıyla katılanın sanığın kayınbabası olması karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 167/1-b maddesi hükmü gereği sanığa ceza verilemeyeceği, 5271 sayılı TCK'nın 223/4-b maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının tamamen çıkartılarak yerine "suç tarihi itibarıyla katılanın sanığın kayınbabası olması karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 167/1-b maddesi hükmü gereği sanığa ceza verilemeyeceğinden, 5271 sayılı TCK'nın 223/4-b maddesi uyarıca yüklenen suçtan sanığa ceza verilmesine yer olmadığına” cümlesi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.