Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5789 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13184 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Katılanın ikamet ettiği apartmanda yönetim kurulu başkanlığına seçilmiş olan sanığın, apartmana alınacak kömür miktarından daha az kömür alarak apartman aidatı ile kömür için toplanan paralardan toplam 14.958 TL parayı mal edinmek suretiyle atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda,sanık savunması, katılan ile tanık ifadesi, denetim tutanağı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Sanığın, yönetim kurulu başkanlığını yaptığı apartmanın zararını gidermediği anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CMK'nın 231/6. maddesinin (c) bendinde yazılı “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” nesnel koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğinin anlaşılması ve 09.03.2011 tarihli oturumda müştekiye katılan sıfatının izafe edilmesine sanığın herhangi bir itirazının bulunmaması karşısında, tebliğnamedeki bu hususlarda bozma isteyen düşüncelere iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak;5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1. maddesi maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından TCK 53. madde gereğince sanık hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine” ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.