Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5778 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 16345 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : Sanık hakkında TCK'nun 155/2, 168/2, 62, 52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet 07/06/2010 tarihinde sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 29/06/2010 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içinde 27/07/2011 tarihinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle sanık hakkında açıklanan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Müştekinin oto yedek parçalarını Trabzon ilindeki bir firmaya götürülmek üzere nakliyesi için sanık ile anlaşarak sanığa ait kamyona yüklendiği ancak sanığın ürünleri teslim etmesi gereken yere götürmeyip, İstanbul’da bir depoya satmak üzere koyduğu, bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edildiği olayda; sanık ifadesi, müşteki beyanı ve dosya kapsamından sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre;sanığın bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK’nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 08.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.