MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : a-TCK'nın 204/1, 62, 53.maddeleri gereğince mahkumiyet b-TCK'nın 158/1-f, 62, 52/2, 53.maddeleri gereğince mahkumiyet Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın, yetkilisi olduğu ... limited Şirketi’ndeki hisselerini 17/01/2005’te ... isimli kişiye devretmesine rağmen, 20/10/2005 keşide tarihli çeki yetkisiz olarak düzenleyip piyasaya sürmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; keşideci imzasının sanığa ait çıkmadığı ve katılan .... Anonim Şirketi’nin çeki, 16/09/2005 tarihinde bir önceki ciranta olan Irmak İnşaat isimli şirketten aldığını beyan etmesi karşısında, çekte birinci ciranta olarak yer alan “... ” isimli kişinin ve Irmak İnşaat şirketin yetkililerinin araştırılması, her iki kişinin çağrılarak ifadelerine başvurulması, suça konu çekteki ciroların kendilerine ait olup olmadığı, çeki kimden aldıkları ve kime hangi tarihte ve hangi belgelere istinaden verildiği, dosyada yer alan 2097 nolu “çek giriş çıkış bordrosu” ile katılan şirkete çek verilip verilmediğinin sorulması, ibraz edilecek belgelerin dosyaya konulması, katılan şirket yetkilisinin yeniden dinlenerek, suça konu çekle ilgili sözleşmenin kiminle ve hangi tarihte yapıldığı, çekin ileri tarihli olarak düzenlenip düzenlenmediği ve bu alışverişe ait belgelerin neler olduğunun sorulması, ibraz edilecek ilgili belgelerin dosyaya konulması, alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu da dikkate alınarak, sanığın, çekte cirosu bulunan kişilerin ve katılan şirket yetkilisinin yazı ve imza örneklerinin usulüne uygun olarak alınarak, mukayeseye elverişli belge asıllarıyla birlikte kriminale gönderilmesi, söz konusu çekteki yazılar ile imzaların kime ait olduğunun kesin olarak belirlenmesi, sanığın ortağı olduğu belirtilen Kemal Dönertaş isimli kişinin çağrılarak tanık sıfatıyla dinlenilmesi, suça konu çekin kim tarafından ve hangi tarihte düzenlendiğinin araştırılması, sanık ve diğer ortağın, şirketin hisselerini sahte belgeler tanzim ederek ... ve ... isimli kişilere devrettiği ve bu kişilerin alınan ifadelerinde, kendi kimlik bilgileri ve sahte belgelerle adlarına şirket kurulduğunu belirttikleri dikkate alınarak, bu şekilde sahte belgelerle hisse devri yapılıp yapılmadığı, bu konuda adli bir soruşturma veya kovuşturma bulunup bulunmadığının araştırılması, bulunması halinde ilgili dosyanın getirtilerek incelenmesi, onaylı suretinin bu dosyaya konulması, zincirleme suç hükümlerinin tartışılması açısından birleştirme hususunun değerlendirilmesi, sanığa atılı resmi belgede sahtecilik suçuna konu teşkil eden çekin aslının dosyaya getirtilerek, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu çekin mahkeme heyeti tarafından incelenip özelliklerinin zapta geçirilmesi, bu şekilde, sahtecilikte aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespiti, buna göre sanığın ne şekilde sahtecilik yaptığı, çekin sanık tarafından düzenlenip düzenlenmediği, çekin ileri tarihli olarak düzenlenip düzenlenmediği, sanığın aynı mahiyette başka sahte çekler düzenleyip düzenlenmediğinin karar yerinde tartışılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm tesisi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 08/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.