Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 569 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7546 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 15 - 2011/337372MAHKEMESİ : Kaynarca Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/04/2011NUMARASI : 2010/23 (E) ve 2011/32 (K)SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.Katılan Finans Finansal Kiralama Anonim Şirketi ile sanık arasında, Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde Beşiktaş... Noterliğince düzenlenen, 27/03/2006 tarihli ve 10369 yevmiye numaralı finansal kiralama sözleşmesi imzalanarak buna istinaden ... plakalı traktörün zilyedliğinin sanığa devredildiği; ancak sanığın, sözleşme hükümlerine göre ödemesi gereken kira bedellerini ödemediğinden temerrüde düşmesi üzerine kendisine gönderilen ihtarnameye rağmen süresi içerisinde kira borçlarını ödemediği gibi traktörü de teslim etmeyerek zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda; Oluşa, sanığın savunmalarına, katılan şirket vekilinin aşamalardaki beyanlarına, 27.03.2006 tarihli düzenlenen finansal kiralama sözleşmesi içeriğine, 05.02.2008 tarihli ihtarnameye, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.10.2009 tarihli kararına, sanık hakkında yapılan icra takibine, Emniyet Müdürlüğünce düzenlenen araştırma tutanağına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın katılan şirketten finansal kiralama sözleşmesi ile kiraladığı traktörün aylık taksitlerini ödememesi üzerine, söz konusu borçlarını tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde ödemesi, ödemediği takdirde finansal kiralama sözleşmesinin fesh olacağı ve sürenin sona ermesinden itibaren 3 gün içerisinde finansal kiralamaya konu olan traktörün şirketin adresine teslim edilmesi hususlarında gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen, sanığın, söz konusu traktörü katılan şirkete teslim etmemesi şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir . Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Katılan vekilinin hüküm tarihinden sonra dosyaya sunduğu 10.10.2011 havale tarihli dilekçesinde "... Zararım giderilmiştir..." şeklinde beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığın katılan şirketin zararının hüküm tarihinden önce giderip gidermediğinin araştırılarak, 5237 sayılı TCK'nın 168/2. maddesinde düzenlenen "etkin pişmanlık" hükümlerinin sanık açısından uygulanabilirlik koşullarının karar yerinde tartışılması ve adli sicil kaydına göre sabıkasız sanık hakkında, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi uyarınca; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.